Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | değişiklik göstermek | differ f. | ||
Laws differ from state to state in the United States. Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir. More Sentences |
||||
Genel | değişiklik göstermek | show an alteration f. | ||
Genel | değişiklik göstermek | show a change f. | ||
Biology | ||||
Biyoloji | değişiklik göstermek | sport f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | (belirli değerler arasında) değişiklik göstermek | range f. | ||
Many boys and girls ranging from 12 to 18 entered the contest. Yaşları 12 ila 18 arasında değişiklik gösteren birçok erkek ve kız yarışmaya katıldı. More Sentences |
||||
Genel | türden türe değişiklik göstermek | vary from species to species f. | ||
Genel | cinsiyete göre değişiklik göstermek | vary by sex f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (bir şeye) göre değişiklik/farklılık göstermek | vary with (something) f. | ||
Physics | ||||
Fizik | ortalama bir değerin üstünde veya altında değişiklik göstermek | oscillate f. |